Çilek Sokak’tan Atatürk Caddesi’ne çıkarken, sol koldaki merdivenli evde Zehra Yüksel oturuyor. Zehra sevdiğim bir komşumdur. Vaktile çok kahrımı çekmiştir. Zehra çalışkandır. Fedakardır. Yoktan var eder. Evi ve aileyi tek başına o yönetir.
Zehra’nın kocası Turgut balıkçıdır.
Balıkçı tekneleri sabah erken Halikarnas’ın önüne gelir. Ben balığı oradan alırım. Özellikle Sokan (İskorpit) ve Skaros balıklarını severim. Onları bulamadığım zaman Kupes’e de razı olurum.
Balıkçılar balığı ayıklayıp elime verirler.
Ama Turgut hem ayıklar hem de evime kadar getirir.
“Parasını sonra Zehra’ya verirsin” der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder