13 Nisan 2010 Salı

24.2.17 BODRUM DİNLENCE YERİ DEĞİL

Bodrum'un bir Belediye Başkanı vardı.

Cevat Bilgiç.

Bir gün bir laf etti.

"Bodrum dinlence yeri değil, eğlence yeridir " dedi.

Tüm Türkiye bu lafı çok tuttu.

O gün bugün Bodrum eğleniyor.

Hem de çılgınlar gibi.

***
Bodrum dinlence yeri değil, eğlence yeri de;

orada oturanlar,

ertesi gün işe gidenler,

yaşlılar,

çocuklar,

hastalar

ne olacak ?

Bunları düşünen yok.

***
Bodrum'a en büyük kötülüğü kim yaptı?

Bir komşum, "Halikarnas Balıkçısı" dedi.

Çünkü o tanıtmıştı Bodrum'u dünyaya.

"Yoksa Bodrum kendi halinde bir yerdi" diyordu.

Bir diğeri, "İstanbul'dan gelenler" dedi.

***
Halbuki Bodrum'a en büyük kötülüğü gene Bodrumlu yaptı.

Nasıl yaptı?

Elinin altından kaymakta olan Bodrum'u göremedi.

Sessiz kaldı.

Para tatlı geldi.

Herkes disko açtı.

Disko açamayanlar da evini diskocuya kiraya verdi.

***
Örneğin, Cumhuriyet Caddesi üzerinde, Ali Kemal'in kahvesinin yanında eski bir Bodrum evi vardı. Evin önündeki bahçe çakıl taşları ile döşeliydi. Herhalde İtalyanların zamanında yapılmıştı. Hem döşeme tarzı hem de taşlar çok güzeldi.

Binanın sahipleri okumuş insanlardı. Babaları doktor, kızlar mimardı.

Haklı olarak disko gürültüsünden rahatsız oldular ve köydeki evlerine gittiler.

Ama giderken evlerini bir diskocuya kiraya verdiler.

Yani kendileri gürültüden kaçarken, mahalleye bir gürültü bıraktılar.

Söyleyecek söz bulamıyorum.

***
Peki! o güzelim çakıl taşlarına ne oldu?

Diskocu, çakıl taşlarının üzerine beton döktü.

Müşteriler rahat tepinsin diye.

Mal sahipleri, o mimar hanımlar, bundan hiç rahatsız olmadılar.

Ben oldum.

***
Evi diskoya çeviren müteahhide, "Bunu yapamazsınız, bunu yapmaya hakkınız yok, sizi şikayet edeceğim" dedim.

Adam da bana, "Hiç kültürlü bir insana benzemiyorsunuz, biz çakıl taşlarının üzerine naylon serdik, üzerine beton döktük, kontrat bitince, evi sahiplerine iade ederken, betonu kıracağız, naylonu kaldıracağız, çakıl taşları eskiden olduğu gibi pırıl pırıl ortaya çıkacak" dedi.

"Sen ne diyorsun, daha betonu dökerken naylon paralandı bile, günü geldiğinde, betonu kırarken çakıl taşlarını da beraber kıracaksın" dedim.

O hala anlatıyordu.

1 yorum: