Kemalettin Bey Ankara Palas’tan başka Çamlıca Kız Lisesi, Gazi İlk Muallim Mektebi, Edirne Gar Binası, Bebek Camii, Ankara’daki 2. Vakıf Apartmanı, Devlet Demir Yolları Genel Müdürlük Binası, Laleli’deki Tayyare Apartmanları, Eminönü’ndeki Dördüncü Vakıf Hanı gibi pek çok görkemli yapıya imza atmış bir mimar. Kudüs’teki Mescid–i Aksa’nın restorasyonundaki başarısı nedeniyle İngiliz Kraliyet Mimarlık Akademisi onursal üyeliğine seçilmiş, 13 Temmuz 1927’de geçirdiği bir beyin kanaması sonucu vefat etmiş. Kemalettin bey New York’ta yaşayan ünlü besteci İlhan Mimaroğlu’nun da babası. (Radikal Kitap, 12 Mart 2010)
***
Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte Atatürk’ün Türk toplum hayatına getirmek istediği bazı yenilikler Ankara Palas’ta başlatılmış.
Kadınların sosyal ortama erkeklerle eşit biçimde girmesi burada sağlanmış. Atatürk’ün bizzat önayak olmasıyla düzenlenen sosyal etkinliklerin temeli de burada atılmış.
Ankara Palas Cumhuriyet döneminde bir çok kralları ve devlet başkanlarını ağırlamış.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında verilen balolara Atatürk de katılmış. Hatta bazı düğünlere de gelmiş. Yalnız gelmekle kalmamış gelinle dans da etmiş.
Ana salonda Atatürk’ün oturmayı en fazla sevdiği loca ve o dönemde kullanılan koltuğu bir fotoğraf eşliğinde korunmakta.
Ankara Palas günümüzde Dışişleri Bakanlığı Devlet Konukevi olarak kullanılmakta.
***
Ankara Palas’taki balolara bakanlar, milletvekilleri, dışişleri bakanlığı mensupları, generaller, yabancı misyon şefleri, profesörler, bürokratlar gelirdi. Bunları sıralarken bir yandan da gözlerimin önünden smokinli beyler, tuvaletli hanımlar geçiyor.
Bu balolara gelenler yalnız kıyafetleriyle değil hal ve hareketleriyle de farklı insanlardı. Farklılıkları görgülü olmalarıydı. Artık o insanlar yok. Ama onların çocukları, torunları var. Var da bu kalabalık içinde fark edilmiyorlar. Ben o fark edilmeyen insanlar için üzülüyorum. Çevremde, özellikle, ekranlarda onlar gibileri olsun istiyorum.
***
Ankara Palas’ta Çocuk Esirgeme Kurumu’nun baloları olurdu. Kuruma gelir sağlamak için Büyükelçilikler, Yardım Sevenler Cemiyeti gibi kuruluşlar köşeler düzenler, ürünlerini sergiler ve satış yaparlardı. Çocuk Esirgeme Kurumu’nun baloları yılda bir kez yapılırdı.
Yılda bir kez yapılan diğer bir balo da 14 Mart Tıp Balosu’ydu.
![]() |
Ankara Palas'ta Tıp Balosu. Sağdan ikinci ağabeyim. Soldan ikinci ben. Tuvaletim biraz kumaştan. Annem çok güzel çiçek yapardı. Belimden aşağıya sarkan çiçekler pembe. |
Son sene annemden bir pano istemişti. Zemin kırmızı olacaktı. Ortasına doktorların simgesi olan sarı renkte yılan motifi konacaktı. Beyazla da "14 Mart Tıp Bayramı" yazılacaktı.
Annem, kırmızı, beyaz ve sarı krepon kağıdından yüzlerce gül yaptı. İnsan boyundan büyük olan panoya bunları yapıştırdı. Çok beğenildi. Herkes önünde resim çektirdi.
Hatırladığım diğer bir balo da Güzel Sanatlar Balosu’dur. O da yılda bir kez yapılırdı. Onun Tertip Komitesi’nde de eniştem Mimar Cevat Erbel vardı. Eşi Nermin ablam giydiği bir Osmanlı kıyafeti ile o baloların birinde birincilik ödülü almıştı.
Güzel Sanatlar Balosu
Soldan sağa: Dr. Oktay C. Akkent, Ayten (Eski Ankaragücü kalecisi avukat Semih Eskin ile evlenecek), Mimar Cevat Erbel, eşi Nermin Erbel, OIcay Akkent, Gülten Berkem (Diplomat Celal Akbay ile evlenecek), bir ahbabımız ama adını hatırlamıyorum. Bu fotoğraf 1950 - 1955 yılları arasında çekilmiş olmalı. |
***
Ankara Palas’ın yukarı katında otel, alt katında gece kulübü vardı. Bazen aşağıya iner orada da dans ederdik.
1960 ihtilalinden sonra Milli Birlik Komitesi mensuplarına orada rastlardık. Aynı masada oturup sohbet ettiğimiz de olurdu.
***
Ankara Palas’ın tam karşısında TBMM binası vardır. “Eski TBMM binası” olarak bilinir. Özelliği, Atatürk 10.yıl nutkunu bu binada okumuştur.
TBMM'nin ilki aynı kaldırım üzerinde biraz daha yukarıdadır.
***
CENTO Teşkilatı 1961 yılında Yeni TBMM binasından Eski TBMM binasına taşındı. Kapanana kadar tam 18 yıl o binada çalıştım. Özellikle tavan süslemeleri çok güzeldi.
***
CENTO’da çalıştığım yıllarda Ankara Palas’taki kokteyllere de, yemeklere de davetli olurdum.
Oturmalı yemeklerde büyük salona altışar ya da sekizer kişilik yuvarlak masalar konur, herkes plandaki yerine göre otururdu.
Hiç tanımadığım kimselerle beraber olmak hoşuma giderdi.
![]() |
Arkada Ankara Palas. Önde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bahçesi. |
![]() |
Bir Ankara Palas düğününde Atatürk, gelin hanım ile dans ediyor. |
![]() |
Türkiye Büyük Millet Meclisi |
![]() |
Bir Ankara Palas Balosu'nda annemYardım Sevenler Derneği Cemiyeti Nakış Atölyesi Müdüresi olarak Mevhibe İnönü'ye izahatta bulunuyor. |
![]() |
Annem Ankara Palas'ta, Yardım Severler Cemiyeti'nin balosunda, Amiral Fahri Engin Bey'in eşi Fahrünnisa Engin ile. |
Ankara Kolejinin mezuniyet geceleri Ankara Palasın bahçesinde yapılırdı, unutulmaz bir gecem olmuştu. Daha sonra, fakülte yıllarında Tıp balolarına giderdik, bazen de gece kulübüne. Çalınan müzik sanki kulağımda.En son 1974 yılında CHP nin balosuna gitmiştim. Eski fotoğrafların çok güzel. Mimar Kemalettini anman ve fotoğrafını koyman ise tam bir kadirşinaslık örneği ki hiç kalmadı nerdeyse....
YanıtlaSilAramızda bu kadar çok yaş farkı olmasaydı aynı salonlarda, aynı balolarda, aynı müzik eşliğinde dans ediyor olacaktık. Belki de aynı kişilerle flört edecektik...
YanıtlaSilMimar Kemalettin Bey'e gelince. Onu Çamlıca Kız Lisesi'ni yazdığım bölümde de anlattım. Herkesin hakkını vermek lazım.
Resimlerin hepsi çok güzel ama tek olarak çekilen siyah omuzları açık elbiseli olana bayıldım, şık ve asıl. ..
YanıtlaSilSevgili Nesrin Kocadal, o sizin asaletiniz.
YanıtlaSil