3 Haziran 2010 Perşembe

19.5 SONU HÜZÜNLÜ BİR VOLEYBOL MAÇI

Ankara Kız Lisesi'nde öğrenciyim. Okulun hem spor hem de voleybol kaptanıyım.

Ara tatilden yararlanarak Ankara'ya gelen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencileriyle Ankara karmasının bir voleybol maçı yapması kararlaştırılmış.

Bizim okuldan beni seçmişler.

1947 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin 4. sınıf asker öğrencileri, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni tamamlamak üzere Ankara'ya getirilmişlerdi. Bu gelenlerin içinde ağabeyim de vardı ve sınıf çavuşuydu,

Maç, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin spor salonunda yapılacaktı.

Antrenörümüz bizi biraz çalıştırdı. Fena değildik. Ama karşımızda İstanbullu kızlar vardı.

Benim Çamlıca Kız Lisesi'nden deneyimim olduğu için bu maçın nasıl bir maç olacağını az çok tahmin edebiliyordum.

Moral çok önemliydi.

Ağabeyime söyledim.

Kabul etti.

Askeri Tıbbiyelilerin tamamı bizi desteklemek için maça gelecekti.

Öğretmenlerime ve takım arkadaşlarıma müjdeyi verdim.

Ağabeyim ve arkadaşları bizi alkışlayacaklar, bizler de mucizeler yaratacaktık.

Maç günü geldi.

Kurbanlık koyun gibi sahaya çıktık. Ağabeyim ve arkadaşları, yukarıda, balkonda oturuyorlardı.

Maç başlayınca bizi biraz alkışladılar.

Sonra ne oldu bilmiyorum.

Herhalde İstanbullu kızları görünce içlerinde İstanbul ateşi tutuştu.

Kızlar da güzel kızlar.

Uzun boylu, uzun saçlı.

Ağabeyim ve arkadaşları onların lehine tezahürata başladı.

Neredeyse balkondan aşağıya düşecekler.

Ben şaşkın ve de mahçup.

Tek bir sayı almadan yenildik.

Onbeş sıfır. Onbeş sıfır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder