15 Nisan 2010 Perşembe

24.2.12.17 EROL VE İNCİ AĞAN

Merih Pansiyonu’nun hemen bitişiğindeki evde Erol ve İnci Ağan oturmaktadır. Onlar da çok sevdiğim komşularımdır.

Erol bey İçmeler’deki tersanesinde yaptığı teknelerle adını yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da duyurmuştur.

Eşi İnci, ailesine sahip, adeta onlar için yaşayan bir kadındır. Akıllıdır. Hoş sohbettir. Dobra dobradır.

Nişanlıyken, Erol beyin kolunu bir kaza sonucu kaybetmesi üzerine, “ben senin kolunla evlenmiyorum, seninle evleniyorum” demiş; Erol beyin, “istersen nişanı bozabilirsin” önerisini geri çevirmiştir.

Bu güzel insan, çok yakın bir tarihte tüm sevenlerini acılar içinde bırakarak dünyamızdan ayrıldı.

Doğal olarak hepimizin onunla ilgili pek çok anısı var. Ama ben burada sözü Muazzez Ata’ya bırakmak istiyorum.

“İnci’yi ilkokul 4.sınıfta okuttum. Yardımsever, dürüst, olayları olgunlukla karşılayan, duygusal bir çocuktu. İlk, orta, Akşam Sanat ve lise öğrencileri arasında Atatürk ile ilgili bir şiir yarışması yapılmıştı. İnci, Akşam Sanat okulu öğrencisiydi. Hissederek, ses tonunu gayet güzel ayarlayarak, mimikleriyle şiiri yaşatarak okumuştu. Ve birinci olmuştu. Aynı şiiri hala okuduğunu söylerdi. Bir kez de, ‘yeni bir elbise giydiğim zaman iki rekat namaz kılar, bunlara sahip olduğum için şükreder, sağlıklı günlerde giymem için dua ederim’ demişti”.

1945 doğumlu olan İnci Ağan, genç denecek bir yaşta aramızdan ayrıldı.

Onu her vesileyle hatırlayacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder