Nusret bey 1887'de Kandiya'da (Girit) doğmuş.Rüştiye ve idadiyi orada okumuş.
Kandiya'da Türklere yapılan baskılara tahammül edemediği için, kaçarak İzmir'e gelmiş. İzmir'de idadiyi ikinci kez okumuş.
Sonra İstanbul'a gitmiş ve Hukuk Fakültesi'ne kaydolmuş. Geçimini sağlamak için gazetelere Fransızca ve Yunanca'dan çeviriler yapmış.
Hukuk Fakültesi'nin 3 üncü sınıfında okurken Birinci Dünya Savaşı çıkmış. Askere gitmiş. Suriye ve Gazze cephelerinde savaşmış. Arapça öğrenmiş. Teğmen rütbesiyle girdiği bir çatışmada İngilizlere esir düşmüş. Esaretten kurtulduktan sonra terhis olmuş. Böylece 4 yıl 8 ay askerlik yapmış.
Sonra Bodrum'a, dayısının yanına, Kefaluka'ya (bugünkü Akyarlar) gelmiş. 1923 yılında Hacı İbrahim kızı Emine Nazlı hanımla evlenmiş.
Sonra İstanbul'a gitmiş ve Hukuk Fakültesi'ne kaydolmuş. Geçimini sağlamak için gazetelere Fransızca ve Yunanca'dan çeviriler yapmış.
Hukuk Fakültesi'nin 3 üncü sınıfında okurken Birinci Dünya Savaşı çıkmış. Askere gitmiş. Suriye ve Gazze cephelerinde savaşmış. Arapça öğrenmiş. Teğmen rütbesiyle girdiği bir çatışmada İngilizlere esir düşmüş. Esaretten kurtulduktan sonra terhis olmuş. Böylece 4 yıl 8 ay askerlik yapmış.
Sonra Bodrum'a, dayısının yanına, Kefaluka'ya (bugünkü Akyarlar) gelmiş. 1923 yılında Hacı İbrahim kızı Emine Nazlı hanımla evlenmiş.
Sizleri bilmem ama ben böyle eskiye ait öyküleri çok seviyorum.
1975'te arsayı aldığımda Nusret bey hayattaydı. Gerideki asıl evde değil de öndeki küçük evde otururdu eşi ile. Zaman zaman orada görürdüm. Ama görüşme olanağım olmadı. Keşke olsaydı.
Emine Nazlı hanımı ise çok yakından tanıdım. Uzun yıllar saygılı, sevgili birlikteliğimiz oldu.
Nusret bey 26 Nisan 1927 yılında 800 kuruş aylıkla Mumcular İlkokulu'na yardımcı öğretmen olarak atanmış.
1929 yılında A/kursana katılıp öğretmen olmuş.
Aynı okulda, tek dersaneli 3 sınıflı okulda görevini sürdürmüş ve okulun 5 sınıflı bir ilkokul olması için çok uğraş vermiş.
13 Temmuz 1952'de yaş haddinden, 65 yaşında, emekli olmuş.
4 bin 200 lira tutarındaki emekli ikramiyesine katkı yaparak Kumbahçe'deki, bana komşu olan, evi almış.
![]() |
Önde: Nusret Bey ve Emine Nazlı Hanım.
Arkada: Hayriye, Sevdiye, Şadiye, Muazzez. Ailenin dört kızı.
(Tarih:Ağustos 1971)
|
![]() |
Muazzez Ata. |
Yengin ailesinin en büyük kızları Muazzez hanım, 1924 doğumlu. Muazzez hanım 2003 yılında anılarını yazmış. Sadece 32 sayfa olan bu anıların başlıkları şöyle:
Çömlekçi'nin Bugünü,
Su,
Tecim Kaynakları,
El Sanatları,
Günlük Yaşam,
Dini Günler,
Düğünler,
Sağlık, Ulaşım,
Zanaatkarlar
Her okuyuşumda keşke daha uzun yazılmış olsaydı dediğim bu anılar bir belgesel niteliğinde.
Muazzez hanım ilkokulu Mumcular’da, ortaokulu Milas’ta, öğretmen okulunu izmir Karşıyaka’da ailesinden uzak ve hep başkalarının evinde ve o evlerin koşullarında yaşayarak okumak zorunda kalmış.
“Okul hademesi Eksilerin Pembe teyzenin yanına yerleştirildim. Evin tek odasında yatar, yer, içer, dışarıdan kovalarla su taşır, depo gibi karanlık bir yerde banyo yapar, geceleri gaz lambası ışığında, mangalda karıştırıldıkça biraz kızan prinanın ısıttığı odada ders çalışırdım” diyor.
Ama bugün geriye baktığında bunlardan hiç yakınmıyor, aksine onun sayesinde okuyabildiği için Pembe teyzesine Tanrı’dan gani gani rahmet diliyor.
Cumhuriyet ve devrimlerin benimsenmesi için çok çalışmış bir babanın kızı olan Muazzez hanım, 1946 yılında kendisi gibi öğretmen olan Servet Ata ile evlenmiş. 34 yıllık bir beraberlikten sonra 1980'de eşini kaybetmiş.
Günümüzde oğlu, gelini ve iki torunu ile kışları İzmir'de, yazları Bodrum'da oturuyor. Gözleri çok az gördüğü, bu nedenle eskisi gibi okuyamadığı ve 1987 yılından beri tuttuğu defterine önemli günleri artık not edemediği için çok üzülüyor.
Muazzez hanım bir Cumhuriyet Kızı.
![]() |
Küçük ev, deve ve ben. |
Disko aileye ait. Sevgiye hanımın eşi Ahmet Arda ve oğulları Yengin ve İlgin Arda tarafından yönetiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder