(15 KASIM 2007)
Annemin kuşağı, yani Atatürk ile ayni çağı yaşamış olan,
özellikle Kurtuluş Savaşı'na katılmış olan,
bu vatanın nasıl bağımsızlığına kavuştuğuna tanık olan
kuşak,
O'nu sırça bir köşke oturtmuştu.
O'na kimse dokunamazdı. O'nu kimse taklit edemezdi.
O'nu kimse sahnede ve perdede canlandıramazdı.
***
Benim kuşağım da böyle düşünüyordu.
Çünkü bizler onların anlattıklarıyla büyümüştük.
Bu nedenle batının bir Atatürk filmi yapma önerisine hep
karşı çıktık.
Halbuki bir Napolyon filmini defalarca ayni beğeni ile
seyretmiştik.
O Napolyon'du.
Ama Atatürk hiç kimselerle kıyaslanmayacak Ata'mızdı.
***
Kurtuluş Dizisini bu kaygılarla izledik.
Ve beğendik.
Gerçi Rutkay Aziz Atatürk'e benzemiyordu ama Atatürk'ü iyi
oynuyordu.
O dizi, beni, "bir Atatürk filmi olabilir"
düşüncesine yaklaştırdı.
***
Bugün söz konusu olan Atatürk'ün reklamı olabilir mi?
Eğer Ata'ya yakışırsa olabilir.
Niye olmasın.
Nitekim Haluk Bilginer hem görüntü hem de oyunculuk
açısından
beni rahatsız etmedi.
İçerik açısından ise bir banka reklamından çok daha farklı
bir yerde
olmasını isterdim. Örneğin; "Bir pozitif eğitim reklamında"
***
Ben Atatürk'ü ne tabulaştırmak ne de doğallaştırmak
istiyorum.
Saygılı olunmasını, herkes tarafından bir "reklam
malzemesi" olarak
kullanılmamasını istiyorum.
kullanılmamasını istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder