Sadaret’te (Başbakanlık’ta) Evrak Mümeyyizi olan dedem Hüseyin Mazhar bey, 5. Ordu - yu Hümayun 1.Tabur Katibi İbrahim Hilmi efendi ile Mabeyinci Şakir beyin kızıHayriye hanımın oğlu. Dedem ile anneannem akraba. Her ikisi de İsmail Ağa'dan geliyor.
Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü'nden sağladığım dört sayfalık bir özgeçmişe göre dedemin okul veçalışma hayatıözetle şöyle:
"…Bin iki yüz yetmişüçsene –i hicriyesinde (1) Dersaadet'de (2) tevellüd (3) etmiştir. Hazine - i Enderun - ı Hümayun mektebinde müretteb ulumu bittahsil şehadetname almıştır. Türkçe kitabet eder. Bin üçyüz bir senesi şehr - i şaban - ı şerifinde (4) yirmi sekiz yaşında olduğu halde Daire - i Celile - i (5) Sadaret (6) Uzma Evrak Odası'na (7) mülazimetle (8) dahil" dendikten sonra, önce aldığı maaşlar, sonra rütbeler, ödüller ve nişanlar sıralanmış arkasından da, "Enderun - ı Humayun'da bulunduğu müddet zarfında bir gune su-i hali olmayup ifay-ı hüsn-i hizmet eylediği gösterilmiş olmağla ilave ve tezyil edildi" diye bitirilmiş.
(1) Hicri 1273 = Miladi (1857)
(2) Dersaadet = Başkent
(3) Tevellüd = Doğma, doğum
(4) Hicri 1301 = Miladi 1885
(5) Celil = Çok büyük, ulu
(6) Sadaret = Başbakanlık
(7) Uzma = Azamet, ulu, görkem
(8) Mülazim = Namzet memur olarak
***
Dedem, 6 Haziran 1327 (1911) senesinde 907 kuruşaylıkla emekli olmuş. 1333 yılının son ayının son günlerinde (26 Aralık 1917) vefat etmiş.
Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü'nden sağladığım dört sayfalık bir özgeçmişe göre dedemin okul veçalışma hayatıözetle şöyle:
"…Bin iki yüz yetmişüçsene –i hicriyesinde (1) Dersaadet'de (2) tevellüd (3) etmiştir. Hazine - i Enderun - ı Hümayun mektebinde müretteb ulumu bittahsil şehadetname almıştır. Türkçe kitabet eder. Bin üçyüz bir senesi şehr - i şaban - ı şerifinde (4) yirmi sekiz yaşında olduğu halde Daire - i Celile - i (5) Sadaret (6) Uzma Evrak Odası'na (7) mülazimetle (8) dahil" dendikten sonra, önce aldığı maaşlar, sonra rütbeler, ödüller ve nişanlar sıralanmış arkasından da, "Enderun - ı Humayun'da bulunduğu müddet zarfında bir gune su-i hali olmayup ifay-ı hüsn-i hizmet eylediği gösterilmiş olmağla ilave ve tezyil edildi" diye bitirilmiş.
(1) Hicri 1273 = Miladi (1857)
(2) Dersaadet = Başkent
(3) Tevellüd = Doğma, doğum
(4) Hicri 1301 = Miladi 1885
(5) Celil = Çok büyük, ulu
(6) Sadaret = Başbakanlık
(7) Uzma = Azamet, ulu, görkem
(8) Mülazim = Namzet memur olarak
***
Dedem, 6 Haziran 1327 (1911) senesinde 907 kuruşaylıkla emekli olmuş. 1333 yılının son ayının son günlerinde (26 Aralık 1917) vefat etmiş.
Ben anılarımın aileye ait kısmına bir türlü başlayamadım. Çünkü büyüklerim ölmüşlerdi. Yanlışı-doğruyu soracak kimsem yoktu. Bu bana biraz korku veriyordu. Örneğin, dedem Enderun'dan mezun olmuştu. Ama ben Enderun'un ne olduğunu bilmiyordum. Öğrenmek istiyordum. TopkapıSarayı'na gittim. Sarayın iç avlusundaki duvarlardan birinde Enderun hakkında bir pano vardı. Hemen not aldım.
ENDERUN
- Enderun Teşkilatı, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devleti Teşkilatları örnek alınarak kurulmuştur. Osmanlı padişahları15. yüzyılın ilk yarısından 17.yüzyılın sonlarına kadar devam eden Devşirme Teşkilatı gereğince Müslüman dini esasları ve Türk kültürü ile eğitilmiş kendilerine sadık bir kul sınıfı yetiştirerek, bunların bir kısmını Saray'da, bir kısmını da orduda eğittikten sonra devletin büyük görevlerine tayin etmişlerdir. 18.yüzyıldan itibaren bu göreve yavaş yavaş Türkler getirilmiştir. Saray Devşirmeleri Enderun'a İç Oğlanı yetiştiren Edirne, Galata ve İbrahim Paşa Saraylarından seçilerek alınırdı. Büyük ve Küçük Oda'larda tahsillerine devam ederlerdi. Bu Oda'lar 1675 yılında Edirne, Galata, İbrahim Paşa Sarayları Teşkilatı ile lağvedilmiştir. Enderun'daki eğitim, Küçük ve Büyük Oda, Seferli, Kilerli, Hazine ve Hasoda koğuşları aşamalarıyla sürerdi. Spor, eğitim, müzik, din eğitimi gibi o dönemde öğrenilebilecek ihtisas konularını öğrenirlerdi. Eğitim bittikten sonra yüksek devlet memuru, vali, paşa olarak dış hizmete atanırlardı. Enderun eğitimi almış olan devlet görevlilerinin yükselebilecekleri son aşama vezirlik ve sadrazamlıktı.
Bu notu aldıktan sonra Arşiv Dairesi'ne gittim. Bana Enderun Mektebi Mezunlar Defteri’ni gösterdiler. Dedemin ismi sayfanın başında duruyordu. Aldığı notlar sırayla yazılmıştı. Çok heyecanlandım. Tuhaf duygular yaşadım. Dedem hayattaymış gibi geldi. Sanki Üsküdar'a gidecek ve "dedeciğim, bakın sizin sınıf geçme notlarınız" diyecektim.
***
Aydın bir Müslüman olan dedem hat çalışmaları yapmış. Akşam eve geldiğinde köşesine çekilir elişi yaparmış. O kadar ki ilk çocuğu Refia teyzem evlenirken bir yatak örtüsü, iki kırlent ve bir de şase işlemiş. Petrol rengi atlas üzerine sarı pulla işlenmiş bu takımın bir kırlentini ciciannem bana vermişti. Ben de yıllar sonra Refia teyzemin torunu Zeynep Bayav'a verdim.
***
Aydın bir Müslüman olan dedem hat çalışmaları yapmış. Akşam eve geldiğinde köşesine çekilir elişi yaparmış. O kadar ki ilk çocuğu Refia teyzem evlenirken bir yatak örtüsü, iki kırlent ve bir de şase işlemiş. Petrol rengi atlas üzerine sarı pulla işlenmiş bu takımın bir kırlentini ciciannem bana vermişti. Ben de yıllar sonra Refia teyzemin torunu Zeynep Bayav'a verdim.
***
Nişantaşı’ndaki konak satıldıktan sonra anneannem, dedeme "camii bol biz Üsküdar'a gidelim" demiş. Dedem de "Peki" demiş. Bir gün Şemsipaşa'da gezinirlerken sahile yakın bir yerde yan yana iki arsa görmüşler. Arsa köşe başındaymış. Anneannem kimse yanına ev yapmasın diye yanındaki arsayı da almış. Evin yapımı sırasında arsaya yakın bir yerde, bir ev kiralamışlar. Hatta Üveis dayım 1900 yılında o evde dünyaya gelmiş.
Nişantaşı’ndaki konak satıldıktan sonra anneannem, dedeme "camii bol biz Üsküdar'a gidelim" demiş. Dedem de "Peki" demiş. Bir gün Şemsipaşa'da gezinirlerken sahile yakın bir yerde yan yana iki arsa görmüşler. Arsa köşe başındaymış. Anneannem kimse yanına ev yapmasın diye yanındaki arsayı da almış. Evin yapımı sırasında arsaya yakın bir yerde, bir ev kiralamışlar. Hatta Üveis dayım 1900 yılında o evde dünyaya gelmiş.
Dedem temel atarken niyeti üç katlı bir ev yapmakmış. Ama ikinci kat bittiğinde sağ tarafına inme inmiş. (Felçolmuş). Hemen çatıyı kapatmış. Dedem aylarca yatmış ve bir arkadaşına, "ben bu elimle kuran yazdım. Niye o elim böyle oldu" diye sormuş. Arkadaşı da, "belki o elinle bir kaza yapacaktın, Allah engel oldu" demiş. Dedem teselli bulmuş.
Üsküdar’da, Ayazma Mahallesi Hasbahçe sokağında 1900 yılında temeli atılan ev 1905 yılında bitmiş.
![]() |
Üsküdar'daki evin inşa ruhsat tezkeresi 30 Temmuz 1321 (1905) |
Doğduğum ev.
Aydın bir Müslüman olan dedem hat çalışmaları yapmış.
Akşam eve geldiğinde köşesine çekilir elişi yaparmış. O kadar ki ilk çocuğu Refia teyzem evlenirken bir yatak örtüsü, iki kırlent ve bir de şase işlemiş. Petrol rengi atlas üzerine sarı pulla işlenmiş bu takımın bir kırlentini ciciannem bana vermişti. Ben de yıllar sonra Refia teyzemin torunu Zeynep Bayav'a verdim.
***
Üveis dayım, 1928 yılında ahşap olan evimizi Nordstern Sigorta Şirketi'ne sigorta yaptırmış. Şirket, tarihi değeri olan bu Poliçe'yi 1974 yılının Nisan ayında çıkardıkları bir dergiye aynen koymuş. Ben de bir hatıra olarak buraya koyuyorum.
![]() |
![]() |
Rüştiye Mektebi şakirdanına mahsus tahsinname. |
![]() |
Sadrazam Kamil
1. Dedemin maaşına 100 kuruş zam teklifi.
2. Bunun mümkün olmadığını bildiren yazı.
3. 100 kuruş zam teklifinin verilmesine dair emir.
|
![]() |
Sadrazam Rıfat’ın bir kısım memurlara verilecek rütbe, derece ve nişanlarla ilgili 5 Kanunu Evvel 1312 ve uygun olduğunu bildiren cevap. |
![]() |
Dedem Hüseyin Mazhar Bey’e derece verilmesini gösteren belge. |
![]() |
Dedem yukarıdaki kuponlardan birer tane kopararak (Her ay mı yoksa üç ayda bir mi alıyordu bilmiyorum) emekli maaşını alıyormuş. |
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil