(“Don't cry for me Argentina.)
BAZI KOMŞULARIM, ARKADAŞLARIM,
AZ TANIDIKLARIM, ÇOK SELAMLAŞTIKLARIM
VEDALAŞIRKEN AĞLADILAR.
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. ONLARIN
GÖZ YAŞLARI BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR.
HER ZAMAN SAYGIYLA, SEVGİYLE HATIRLAYACAĞIM.
***
BENDE DE YARADILIŞIMIN TERSİNE BİR SÜKUNET VARDI.
BUNU TANRININ BİR LÜTFU OLARAK DÜŞÜNÜYORUM.
***
HER AYRILIK ZORDUR.
EĞER KENDİNİZİ HAZIRLAMIŞSANIZ, EĞER
OLMASINI ÇOK ARZU ETMİŞSENİZ, EĞER BİLGE KİŞİLERDEN YARDIM ALMIŞSANIZ, EĞER
İNANÇLI DOSTLARINIZIN DUALARINA İNANMIŞSANIZ, AYRILIK KOLAYLAŞIYOR.
BANA YARDIM EDEN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM.
***
BAŞTA KOMŞULARIMA.
36 YIL AYNI MAHALLEDE OTURDUĞUM
YERLİ VE YABANCI KOMŞULARIMA,
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
BENİMLE DOSTLUKLARINI PAYLAŞTIKLARI,
BENİ SEVGİLERİYLE KUCAKLADIKLARI İÇİN.
***
EVİMİN TEMELİNİ ATAN RAMAZAN AYDIN’A BANA KALICI ŞEYLER YAPAN (DELİ SALİH) SALİH AKÇAALAN’A ALTIGEN BACAMI YAPAN HÜSEYİN KOCAMAN’A
HER DERDE DEVA (DALAVERA) MEHMET ÖZGÜRELİ’YE
SIVACI USTASI ABDULLAH TAN'A VE KARDEŞİ MUHAMMED TAN’A
BANA DERE KUMU GETİREN BEKİR ÇİLEK’E
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
Bir anı.
İnşatta dere kumu kullanacakmışım. Nereden bulacakmışım ki dere kumunu?
“Bekir Çilek”ten dediler. Bekir Çilek Bakkal. Demek bu işleri de yapıyor. Gittim. Söyledim.“Siz evinize gidin ben gelirim” dedi. Çünkü soruşturacak.Piyasaya borcum var mı yok mu bakacak. Ona göre kabul
edecek ya da etmeyecek. Neyse. Biraz sonra Bekir Çilek kocaman motosikleti ile mahalleye
giriş yaptı. Herkes şaşırdı. Koca Bekir Çilek. "Kum traktörle gelecek" dedi. Geçmiş zaman unuttum.
Diyelim ki traktörü 2 bin lira. Kabul. Traktör geliyor, traktör gidiyor.
Kum hemen bitiyor. Traktör gidiyor, traktör geliyor. Kum hemen bitiyor. Sonradan öğrendim ki damperli kamyonlar 2 bin lira.
Nitekim son dere kumunu öyle aldım. Aradan geçti 25 yıl. Bir gün dükkandayım. Bekir Çilek de dükkanda.
İskemle gösterdi. Otur dedi. Oturdum.
Yanında da kardeşi, yeğenleri. “İşte bunları okuttuk.” dedi. Ben de, “Sizleri o değil, ben okuttum” dedim. Bekir Çilek attı kahkahayı. “Doğru söylüyor” dedi.
***
DOĞRAMACI USTASI AHMET ÖZTOSUN’A
, OĞLU MEHMET ÖZTOSUN’A
,
KEPENKLERİMİ VE YERLİ DOLABIMI YAPAN ALİ GİRGİN’E
, ELEKTRİK TESİSATINI YAPAN TURGUT DARGAN’A,
ŞÖMİNEMİN ÖNÜNDEKİ DEMİRİ YAPAN BASRİ ÇEKİÇ’E
SU TESİSATINI YAPAN CUMHUR BALTUTAN’A
TEŞEKKÜR EDERİM.
Bir anı.
Bir gün evin su tesisatında bir sorun çıktı. Bodrumlu ustalar sorunu
çözemeyince
İstanbul’dan Mehmet Ali Usta’yı çağırdım. Geldi.
Gelirken yardımcısını da getirdi.
Hoş geldiler. Hoş geldiler ama Mehmet Ali Usta suyun eve girişini bulamadı.
Haklı. Çünkü arka avlu gibi ön avlu da çakıl taşları ile
döşeli. Ve çakıl taşlarını kırmaya gönlü razı değil. Cumhur Baltutan’a telefon ettim. Durumu anlattım. Geldi. Ama aradan çok zaman geçmiş.Hatırlayamadı. Peki, yaptığı
su tesisatının bir plan yok mu? Yok. Öyleyse ben oturma ruhsatını nasıl aldım? Bilsem. Halbuki Bir Almanın evine su tesisatı yapıyormuş.
Alman hemen fotoğrafını çekmiş.
Alman olmak varmış.
***
SERAMİKLERİMİ YAPAN KÜRT MEHMET AKGÜN’E,
ÇÖPLEYN USTASI ŞÜKRÜ YILANLI’YA, CAMLARI TAKAN SEYİTHAN DURGUN’A
TEŞEKKÜR EDERİM.
Bir anı.
Eskiden cam bile yokmuş Bodrum'da. Herkes penceresine ahşap kepenk koyarmış.
Evin aydınlanması için kepenkler açıldığında; kışsa soğuk hava, yazsa sıcak hava girermiş. Onun için, havanın durumuna göre, ya güneye bakan kepengi, ya da kuzeye bakan kepengi açarlarmış. Bırakın eski yılları, 1980'in başında bile Bodrum'da sadece bir tane camcı vardı. Mahmut Danacı. Listeye adınızı yazdırır sıranızın gelmesini beklerdiniz. O günlerde dükkanda çırak olarak çalışan Seyithan Durgun zaman içinde kalfa oldu ve sonra Umurça Mahallesi’nde kendi dükkanını açtı.
***
DÖŞEMECİ USTASI AHMET ÇANAKÇI’YA, BADANACI HAYRETTİN EĞRİDAL’A
, KOMŞUM MEHMET ALİ ÖZBORA’YA
, SU TESİSATÇISI AHMET UZLAŞ’A, HAKAN AMBALAJ’A (özelikle Sevil Hanım’a)
, SARIASLAN BAKKALIN SAHİBİ NURİ’YE
, SARIASLAN HIRDAVAT’IN SAHİBİ NURETTİN’E, (özellikle Cevat’a)
, İKİLER BAKKALI’NIN SAHİPLERİ ÖMER VE HÜSNA’YA, ERİKLİ SU (ALİ ÇULCU’YA), TÜP GAZ (TOPANOĞLU’NA)
, TANKER İLE SU GETİREN MEHMET’E ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
Bir anı.
O tarihlerde, şimdi olduğu gibi torba içinde söndürülmüş kireç satılmazdı.
Kireci kendiniz söndürürdünüz. Bunun için de uygun bir yere kireciniz kadar çukur açardınız. Çukur açıldı. Kireç geldi. İş bitti diye sevindim. Meğer kireci hemen
söndürmek lazımmış. Aylardan Ağustos. Değil kireç söndürmek için
su, el yıkamak için bile su yok. Komşum Hakkı Uslu düştü önüme. Adamcağız oruçlu. Nasıl üzülüyorum. Öğle vakti. Güneşin altında su tankeri arıyoruz. Tam Dere Yolu’na girdik ki karşıdan bir tanker göründü. Hakkı bey
önünü kesti. Durumu anlattı. Bize iki tanker su lazım. Çünkü
çok kirecimiz var. İnşaat yapıyoruz. Eve döndük. Hakkı beyin hatırı büyük. Mehmet gerçekten sözünü tuttu.
Suyu getirdi. Kireç söndü.
Tabii Mehmet artık benim has adamım oldu. Ne zaman yolda giderken
karşılaşsak
birbirimize hem sesleniyoruz, hem el sallıyoruz. Bir akşamüzeri Ankara'dan tatile gelen soylu arkadaşlarımla yemeğe
gidiyoruz. Giyinmişiz. Kuşanmışız. Karşıdan Mehmet göründü. Her
zaman yaptığı gibi "Abla" diye bağırdı. Aynı muhabbetle "Mehmet"
diye bağırdım. Ellerimiz havada uçuştu. Arkadaşlarım şaşkın.
***
JEEP’İYLE EVİME ÇİMENTO TAŞIYAN CUMHUR VARDI’YA
, EVİMİN ÖNÜNDEKİ MEYADANI SÜPÜREN EYÜP’E
TEŞEKKÜR EDERİM.
***
BANA HİZMET EDEN İNSANLAR, İNŞAATTA BİR GÜN BİLE ÇALIŞSALAR, GİRDİ-ÇIKTI YAPTIM, SİGORTA PRİMLERİNİ ÖDERDİM.
Bir anı.
Bodrum buna o kadar alışık değildi ki, örneğin Salih Akçaalan (Deli Salih) usta
özel sigorta danışmanıma gidip sormuş. "Hakikaten primlerimi yatırıyor mu" demiş.
Çünkü Salih ustanın insanlara güveni kalmamıştı. "Heredot Oteli'ni tek başıma 360 günde yaptım. Bir gün için bile olsun sigorta primi ödememişler" demişti.
***
MUHTARLARIM: İBRAHİM DİKAN’A, İBRAHİM DENİZASLANI’NA ,
ZEHRA ARTEMİS ASAL’A
, NİL TAŞKIRAN’A
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
Bir anı.
İş Bankası’nın bir reklamı var. Televizyonda. Her gördüğümde keyifle seyrediyorum. Genç ve güzel bir kadın. Saçlarında çeşitli süsler, kelebekler, çiçekler uçuşuyor. Benzerlerini almak, saçlarıma takmak istiyorum. Bir duvara dokunuyor. Bir yatak çıkıyor. Öbür duvara dokunuyor. Masa çıkıyor. Her şey duvarın içinde. Dokundukça çıkıyor. Müzik de çok güzel. Kıpır, kıpır.
Bu, İş Bankası’nın “Ek Hesap” reklamı idi. Hemen bankaya gittim. “Ek Hesap” açtırmak istediğimi söyledim. Belki de ilk baş vuran bendim. Hemen kabul edildim. 5 Ekim 1998.
Artık Bodrum’dan ayrılmak üzereyim. Gene İş Bankası’ndayım. Ama bu kez ek hesabımı kapattırmak için oradayım. 8 Şubat 2016.
50 LİRA İLE BAŞLAYAN, 200 LİRAYA KADAR ÇIKAN “EK HESAP” BAZI GÜNLER NE KADAR ÇOK İŞİME YARAMIŞTI. İŞ BANKASI’NA TEŞEKKÜR EDİYORUM.
***
HER PAZARTESİ SABAHI BANA ÇOK YAKIN OLAN ÇÖMLEKÇİLİ DOSTALRIMIN PAZARINA BU KEZ VEDA ETMEK
İÇİN GİTTİM. KIŞ NEDENİYLE, HEPSİ ORADA YOKTU. OLANLARLA VEDALAŞTIM. OLMAYANLARA DA SELAM GÖNDERDİM.
MEHMET AKGÜN’E,
OSMAN ORAL’A (DAYI), MUSTAFA YILDIRIM’A,
MESUT GÜMÜŞ’E,
TAYFUN SEVMEZ’E,
AYŞE BAYRAM’A, OSMAN SARIOSMANOĞLU’NA,
BANA HER ŞEYİN TAZESİNİ YEDİRDİKLERİ İÇİN,
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
VE "MANA TAKSİ"NİN TÜM SÜRÜCÜLERİNE;
BENİ EVİME TAŞIDIKLARI,
YOLDAKİ BAKKALDAN GAZETEMİ ALDIKLARI,
PAZAR ÇANTAMI DA İÇERİYE KOYDUKLARI,
HATTA KOLAY BOŞALTAYIM DİYE
ÇANTANIN AĞZINI MUTFAĞA DOĞRU ÇEVİRDİKLERİ İÇİN
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
ATATÜRK CADDESİ’NDE AÇILDIĞINDA ADI “KARADENİZ” OLAN BEN AYRILIRKEN “YUNUSLAR”A DÖNÜŞEN, HER ZAMAN GÜLER YÜZLE HİZMET VEREN, BAŞTA YUSUF ŞAHİN OLMAK ÜZERE BURCU GÜNEŞ’E,
VE ÖZGÜR’E ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
BLACK İNTERNET CAFE’YE DE
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
YASEMİN ECZANESİ’NİN SAHİBİ YASEMİN YALÇIN ÇAKIR’A,
PINAR ÖZALTIN’A,
EBRU BORUCU’YA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
Bir anı.
Özellikle, Atatürk Caddesi'nde düştüğüm zaman bana gösterdikleri olağanüstü yardım
unutulmaz. Pınar’cığım beni 112 ile Acil’e götürdü. Bütün gün başımda
durdu. Beni sevgisiyle sardı. Ve o yıllarda eczanede çalışan sonra ayrılan, Selin de bana çok yadım etti. Bir gün Pınar, bir gün Selin gelir ihtiyaçlarımı görürlerdi.
***
AĞAN PANSİYONU İŞLETMECİSİ MUAMMER BÜYÜKİSKENDER’E,
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
BERBER FAZIL’A
VE DE
MOST’A ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
ŞOK MAĞAZASININ ÇALIŞANLARINA DA
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
36 YIL BOYUNCA, ASLA YERE KOYMADIĞIM, KAPIMA ASTIĞIM,
BU NEDENLE SOKAK HAYVANLLARI TARAFINDAN AÇILMADAN, DAĞILMADAN, ETRAFI PİSLETLEMEDEN ASILI OLDUĞU YERDEN KOLAYCA ALDIKLARI ÇÖP TORBALARIMI, KENDİLERİNCE GELİŞTİRDİKLERİ SİSTEMLERLE TOPLAYAN, İŞLERİNİ YAPARKEN
HER ZAMAN GÜLER YÜZLÜ OLAN, BENİ MERAK EDEN, “NE ZAMAN GELECEK” DİYE KOMŞULARIMA SORAN, GELDİĞİMİ GÖRÜNCE ÇOK SEVİNEN ÇÖPÇÜLERİME ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
İLK GÜNDEN SON GÜNE KADAR SAYGI İLE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ BİRLİKTELİĞİMİZİ HER ZAMAN HATIRLAYACAĞIM. ‘BEN GİBİ” ALICI BULMASINDAKİ İSRARIMI ÇOK İYİ ANLAYAN VE ÖYLE MÜŞTERİ ARAYAN VE SONUNDA BULAN EMLAK BİLGİ BANKASI SAHİBİ HİKMET TOPAN’A ÖZEL TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM.
SEKRETERLERİ MELAHAT KAHVECİOĞLU’NA VE SEVDA ERGÜNEŞ’E DE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
KANUNİ MUAMELELERİN YAPILMASI SIRASINDA, HASTANE, TAPU, NOTER VE BUNUN GİBİ GİTMEMİZ GEREKLİ YERLERİN ÇOK DAĞINIK YERLERDE OLMASI NEDENİYLE ÇOK YORULDUĞUMUZU SÖYLEMEK İSTERİM. BODRUM TRAFİĞİNİN DE İSTANBUL TRAFİĞİNDEN HİÇ BİR
FARKI
OLMADIĞINI O GÜN YAŞAYARAK GÖRDÜM.
ÖNCE 7. NOTERE GİTTİK. NOTER FATMA TUNA KOLUMDAKİ “BEN COUMADİN KULLANIYORUM” BİLEZİĞİME DUYDUĞU İLGİ İLE BAŞLATTIĞI MUAMELEYİ BENİ OTURTARAK VE ÇOK BEKLETMEYEREK TAMAMLADIĞI İÇİN KENDİSİNE ÇOK TEŞEKKÜR EDEİM.
65 YAŞINI GEÇTİĞİM İÇİN, BENİ SORGULAYAN VE OLUMLU RAPOR VEREN PSİKOLOG DR. BURCU BOZKURT’A DA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
KULLANMAKTA OLDUĞUM HUZURSUZ BACAK SENDROMU İLACI
İÇİN BANA HER YIL RAPOR VEREN, BODRUM DEVLET HASTANESİ DOKTORLARINDAN NÖROLOJİ UZMANI DR. BERRAKYAVUZ’A DA
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
TAPU'DA İŞLEMLERİMİZİ YAPAN, DEFTERDE YAZILI OLANLARI YÜZÜME OKUYARAK ONAYIMI ALAN, AYNI ŞEYİ KARŞI TARAFA
DA YAPAN, BU ÇOK ETKİLİYECİ SEREMONİNİN GÖREVLİSİ KÜBRA ÇALIŞ'A DA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
SEVGİLİ HİKMET TOPAN’IN “KISMET” LOKANTASI’NDAKİ ÖĞLE YEMEĞİ DAVETİ İSE YALNIZ BİZİ DİNLENDİRMEKLE KALMADI, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ YEDİKLERİMİZLE DE MUTLU ETTİ.
***
AHMET HIDIR’IN BİTEZ’DE, NEW SEASON’DAKİ PAZAR SABAHI KAHVALTISI DA UNUTULMAZLAR HANESİNE YAZILDI.
***
UZUN BİR YAZI OLDU. BİLİYORUM.
AMA DOLU DOLU BİR GEÇMİŞİ BUNDAN DAHA KISA ANLATAMAZDIM. Kİ ÇOK EKSİĞİM VAR BİLİYORUM.
ÖRNEĞİN, ÇOK ARZU ETMEME KARŞIN MİLAS’A İZAN HASTANESİ’NE GİDEMEDİM. DR.ÖZGÜR EKİZ’E VEDA EDEMEDİM. BAĞIŞLANMAMI DİLER, BANA YALNIZ DOKTOR OLARAK DEĞİL DOST OLARAK DA GÖSTERDİĞİ YAKINLIK İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
EVİN BOŞ OLARAK TESLİM EDİLMESİ İSTENDİĞİ İÇİN, ÜÇ DEĞERLİ İNSAN, ŞADİ DOĞRU, HALUK ÖZŞEN, ŞEFİKA ŞİŞ
HİÇ DURMADAN ÇALIŞTILAR. ONLARA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.
***
İSTANBUL’A GİDECEKLER O TARAFA, KOMŞULARA VERİLECEKLER BU TARAFA AYRILDI. KOLAY OLMADI. AMA OLDU.
ŞADİ DOĞRU SABAH 05.30’DA, CAVİT KONTAŞ İSE 05.00’TE YOLA ÇIKMIŞLAR. BEN UYURKEN. HER İKİSİNE DE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
***
TÜRKİYE’NİN BUGÜN İÇİNDE BULUNDUĞU KOŞULLARDA BÖYLE BİR YAZIYI SAYFAMA ALMAMIN BİR FANTAZİ OLDUĞUNUBİLİYOYRUM.
AMA ÇOK ACIDIR Kİ TÜRKİYE’DE BOMBALARIN PATLAMADIĞI, İNSANLARIN ÖLMEDİĞİ, GENÇLERİN ŞEHİT DÜŞMEDİĞİ GÜN YOK GİBİ.
“AMAN ORTAM MÜSAİT OLSUN, AMAN ACILARIN OLMADIĞI GÜNLERDE OLSUN” DİYE BİR AİLE FOTOĞRAFINI SİZLERLE PAYLAŞMAK İÇİN AYLARDIR BEKLETİYORUM.
YETTİ GARİ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder