30 Ekim 2010 Cumartesi

35.3.8 Yazıldığı Gibi Okunmayanlar

Yabancı isimlerin bir zorluğu var.  Genelde yazıldığı gibi okunmuyorlar.

Örneğin, dünyaca ünlü ressam Sezan, Cézanne yazılıyor ama Sezan okunuyor.

Bunun için de yabancı isimlerin yanına, nasıl okunacağına dair, parantez içinde
bir açıklama yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Şöyle bir başlıkla karşılaştığımızı varsayalım:

Modern resmin babası Cézanne’yi andılar.

Burada ressamın ismini yazıldığı gibi okuduğumuzdan bu yanlışı yapıyoruz.

Doğrusu:

Modern resmin babası Cézanne’ı (Sezan’ı) andılar.

olacak.

----------------------------------------
Türkçe Günlükleri
FEYZA HEPÇİLİNGİRLER

Cumhuriyet Gazetesi (27 Temmuz 2008, Pazar)


Olcay Akkent, Bodrum’da günlük yayımlanan, kendisinin de her çarşamba yazdığı Yarımada Gazetesi’nde “Modern Resmin Babası Cézanne’yi andılar” diye bir başlık görünce genç editörü uyarmış. Cézanne, “Sezan” olarak okunduğundan başlığın “Modern resmin babası Cézanne’ı (Sezan’ı) andılar” biçiminde yazılması gerektiğini söylemiş. “Bana öğretilen doğruları uyguluyorum. Ancak size ve bana öğretilen doğrular da aynı değil ne yazık ki. Bütün mesele de burada sanırım.” diye bir yanıt alınca “Aramızda neredeyse yarım asır var” diye düşündüğünden gençlerin bir bildiği olduğunu varsayarak çok ısrarcı olmamış. “İster o türlü, ister bu türlü yazılsın yabancı isimlerin nasıl okunacağına dair parantez içinde (Sezan okunur) gibi bir açıklama yapılmasının gerekli olduğunu” söylemekle ve bunu kabul ettirmenin sevinciyle yetinmiş. Batı kökenli yabancı özel adlar, kendi dillerinde yazıldığı gibi yazılır. Okunuşu, hiç değilse ilk geçtiği yerde, ayraç içinde gösterilir. Sayın Akkent, ısrar etmediği konuda da son derece haklı aslında. Çünkü yabancı özel adla gelen çekim eki , adın yazılışına değil, okunuşuna göre getirilir. Doğru yazım, Olcay Hanım’ın söylediği gibi olacak. “Cézanne”yi değil, “Cézanne”ı biçiminde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder